İşgücü piyasasındaki dönüşümü analiz etmek amacıyla yürütülen PageGroup 2023 Yetenek Trendleri Araştırması, uzman işe alımlarında referans olacak sonuçlar içeriyor. İlk kez geniş çapta gerçekleştirilen bu çalışma, yetenek-değer denkleminin kalıcı olarak sıfırlandığını ve buna bağlı olarak işyerlerinde çok anlamlı bir dönüm noktasının oluştuğunu ortaya koyuyor.
Araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri şu şekilde ifade ediliyor: “İnsanlar, ülkesi, yaşı, görevi ne olursa olsun, kişisel ve mesleki yaşamlarında her şeyden önce dengeyi arıyor. Kariyer yolculuğu artık bir öncelik olmaktan çıkıyor.” Uluslararası işe alım danışmanlığı şirketi PageGroup’un 2023 yılında Türkiye dahil 12 Avrupa ülkesinde 70 bin profesyonelin katılımıyla gerçekleştirdiği bu uluslararası araştırma, çalışanların iş hayatına bakış açısındaki dönüşüme ışık tutuyor.
PageGroup Türkiye Genel Müdürü Fatih Cömert, yakın zamanda sonuçları alınan Yetenek Trendleri Araştırması’na göre yetenek-güç dinamiğinde bütünsel bir devrim ve patronla ilişkilerde köklü bir dönüşüm yaşandığına dikkat çekerek, çalışanların markalı kurumları seçme konusunda çok daha az motive olduklarını ve mesleki gelişim odaklı büyüme fırsatlarının bulunduğunu ifade etmektedir. Yeni kurulan firmaların hizmet verdiğini vurguluyor.
Başarılı meslek önemini yitirdi
Ruh sağlığı yaşamın öncelikleri arasında yerini alırken, yaşam ve iş arasındaki refah ve istikrar da giderek daha değerli hale geliyor. Araştırmaya göre ortalama olarak her 10 kişiden 6’sı iş ve yaşam istikrarını mesleğinden daha ön planda tutuyor. Çeşitli Avrupa pazarları karşılaştırıldığında, Hollanda yüzde 61 ile iş-yaşam istikrarına en yüksek önceliği veriyor, onu yüzde 60 ile İsveç, Birleşik Krallık, yüzde 59 ile Belçika, İtalya ve İspanya takip ediyor. Türkiye’den araştırmaya katılanların yüzde 50’si başarının istikrarlı bir yaşama bağlı olduğuna inanıyor.
Avrupa’da kişisel refahını korumak için terfiyi reddedenlerin oranı yüzde 56 iken Türkiye’de bu oran yüzde 23 civarında. Özellikle pazarlama, sağlık ve yaşam bilimleri ile insan kaynakları alanlarında iş-yaşam istikrarının iş tatmini üzerindeki etkisi ortalamanın üzerinde değer kazanıyor.
Azalan duygusal değerin yerini maaş kriterleri alıyor
Araştırmanın ortaya koyduğu bir diğer gerçek ise; Şirket sadakati artık mesleki gelişimin merkezinde yer almıyor. Çalışanların tek şirkette uzun vadeli çalışma kültüründen uzaklaşma eğilimi artıyor ve istihdam süreleri kısalıyor. Öte yandan patronlar markalarına gereğinden fazla güveniyor. Ancak günümüz çalışanları bir şirkete sırf markası nedeniyle katılma konusunda isteksiz davranıyor. Bunun yerine, sağlam bir geçmişleri olmasa bile kendilerine ilerleme fırsatları sunabilecek startup şirketlerine yöneliyorlar. Bu durum genç şirketlere aktif rekabet etme fırsatı veriyor.
Yeni iş fırsatlarına açık olanların oranı yüzde 82
Ekonomik ortam belirsizleştikçe insanlar önlem almak yerine daha sık iş aramaya yöneliyor. Türkiye’de yeni iş fırsatlarına açık olanların oranı yüzde 82 iken bu oran Avrupa ortalamasında yüzde 58’e ulaşıyor. En sık iş değişikliğinin yaşandığı alanlar yüzde 67 ile pazarlama, yüzde 63 ile mühendislik ve üretim, yüzde 62 ile satış, satın alma ve lojistik oldu. Maaş, kariyer ilerleme fırsatları ve esneklik, yetenekli çalışanların bir sonraki işe karar verirken dikkate aldıkları en önemli konular arasında yer alıyor. Esnek çalışma koşullarını iş başvurusu için cazip bir neden olarak gören çalışanların oranı Avrupa’da yüzde 68 civarındayken, Türkiye’de bu oran yüzde 82’ye ulaşıyor.
